Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) Nedir?

0
24
emisyon ticaret sistemi nedir
emisyon ticaret sistemi nedir

Karbonun Bedeli Artarken, Çözüm Nerede Başlıyor?

Dünya genelinde çevre politikaları artık “iyi niyet” seviyesini çoktan geçti. Bugün mesele net: Kirleten bedelini öder.
Bu yaklaşımın en somut ve bağlayıcı mekanizması ise Emisyon Ticaret Sistemi (ETS).

Türkiye de bu sürecin dışında değil. Avrupa Birliği’ne uyum, sınırda karbon düzenlemesi (CBAM) ve ulusal karbon piyasası hazırlıklarıyla birlikte, özellikle ticari araçlar, ağır vasıtalar ve sanayi filoları için yeni bir dönem başladı.


Emisyon Ticaret Sistemi Kısaca Nasıl Çalışır?

ETS, özetle şunu söyler:

  • Devlet veya yetkili otorite, bir sektöre maksimum emisyon kotası tanımlar
  • Bu kotayı aşan işletmeler, karbon kredisi satın almak zorundadır
  • Daha az emisyon üretenler ise fazla haklarını satabilir

Sonuç:

Emisyon artık sadece çevresel bir konu değil, doğrudan finansal bir maliyet kalemidir.


Türkiye Açısından Kritik Nokta: Taşımacılık ve Ticari Araçlar

Türkiye’de karbon salımının önemli bir bölümü:

  • Şantiye kamyonları
  • Lojistik filoları
  • Belediye araçları
  • Uzun yol çekicileri
  • Ağır ticari dizel araçlardan gelmektedir.

Bu araçlar için:

  • Euro normlarını sağlamak artık yeterli olmayacak
  • Gerçek sürüş koşullarında ölçülen NOx, CO ve partikül değerleri belirleyici olacak

Ve tam bu noktada şu soru öne çıkıyor:

“Mevcut aracı değiştirmeden emisyonu nasıl düşürürüm?”


VGT’li Araçlarda Elde Edilen Emisyon Sonuçları Ne Söylüyor?

VGT (Vakum Gücü Teknolojisi) montajlı araçlardan gelen saha ve test verileri, teoriden değil gerçek kullanım sonuçlarından konuşmamıza imkân tanıyor.

Gözlemlenen Temel Kazanımlar

  • NOx ve CO değerlerinde anlamlı düşüş
  • Egzozda kurum ve is oluşumunun belirgin şekilde azalması
  • Yanmanın daha homojen gerçekleşmesi sayesinde:
    • EGR
    • Katalitik konvertör
    • Partikül filtresinin daha temiz çalışması

Bu sonuçlar yalnızca kullanıcı beyanı değil;
DEKRA, TÜVTÜRK ve bağımsız ölçüm raporlarıyla desteklenen verilerden elde edilmiştir.

Ölçüm Değerleri Üzerinden Net ve Teknik Bir Okuma

Emisyon konusu artık “geçti / kaldı” seviyesinde değerlendirilebilecek bir başlık değil. Özellikle Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) ve karbon maliyetleri gündeme geldikçe, ölçüm sonuçlarının ne söylediğini doğru okumak kritik hale geliyor.

Bu yazıda, 22.12.2023 tarihinde TÜVTÜRK İstanbul Haraççı İstasyonu’nda yapılan egzoz gazı ölçüm raporunu teknik olarak değerlendiriyoruz.


Raporun Kısa Özeti

  • Araç: 2020 model, benzinli, katalitik konvertörlü otomobil
  • Kilometre: 39.594 km
  • Ölçüm Sonucu: OLUMLU – Ölçüm onaylandı
  • Geçerlilik: 2 yıl

Ancak asıl önemli olan “olumlu” ibaresi değil, değerlerin kendisi.


CO (Karbon Monoksit) Değeri – Yanmanın Kalitesi

  • Ölçülen Değer: %0,01
  • Yasal Sınır:
    • Düşük devir: %0,3
    • Yüksek devir: %0,2

Bu ne anlama geliyor?

CO, eksik yanmanın en temel göstergesidir. Değerin %0,01 gibi sınırların çok altında çıkması, yakıtın büyük oranda tam yanmaya yakın şekilde yandığını gösterir.

Bu seviye:

  • Katalitik konvertörün sağlıklı çalıştığını
  • Motor–hava–yakıt dengesinin düzgün olduğunu
  • Yanma odasında ciddi bir kayıp olmadığını gösterir
  • .

HC (Hidrokarbon) Değeri – Yanamayan Yakıt Var mı?

  • Ölçülen Değer: 14–15 ppm

HC değeri, silindire girip hiç yanmadan egzozdan çıkan yakıt miktarını temsil eder.
14–15 ppm seviyesi, pratikte şunu söyler:

Motor, yakıtın neredeyse tamamını yanma sürecine dahil edebilmiş.

Bu değerler:

  • Enjektör
  • Supap
  • Yanma geometrisi
  • Hava yönetimi açısından sistemin verimli çalıştığını gösterir

.


Lambda Değeri – Motorun Dengesi

  • Lambda Aralığı: 0,970 – 1,030

Lambda = 1 ideal hava–yakıt oranını ifade eder.
Bu raporda lambda değeri dar ve sağlıklı bir bantta kalmıştır.

Bu ne demektir?

  • Motor ne fakir ne zengin karışımda çalışıyor
  • ECU sürekli düzeltme yapmak zorunda kalmıyor
  • Yanma stabil, dalgalanma yok

ETS perspektifinden bakıldığında bu durum önemlidir; çünkü stabil yanma = stabil emisyon demektir.


CO₂ ve O₂ Değerleri – Sistem Birlikte Çalışıyor mu?

  • CO₂: ~%15,27
  • O₂: %0,23 – %0,45

CO₂’nin bu seviyede olması, yanmanın gerçekleştiğini;
O₂’nin düşük kalması ise fazla havayla boğulmuş bir yanma olmadığını gösterir.

Yani sistem:

  • Yakıtı yakıyor
  • Havayı israf etmiyor
  • Yanma sonrası egzozda “artık” bırakmıyor

Bu Rapor ETS Açısından Neden Önemli?

Emisyon Ticaret Sistemi şuna bakar:

“Gerçek kullanımda ne kadar emisyon salıyorsun?”

Bu raporun söylediği net:

  • Emisyonlar yasal sınırların çok altında
  • Yanma verimli
  • Kirletici gazlar minimize edilmiş

Bu tür ölçüm sonuçları:

  • Gelecekteki karbon maliyetlerini düşürür
  • Filolar için risk puanını azaltır
  • “Kağıt üzerinde değil, sahada temiz” araç profili oluşturur

Sonuç: Bu Bir Tesadüf Değil

Bu rapor şunu net biçimde ortaya koyuyor:

  • Motor sağlıklı
  • Yanma düzenli
  • Emisyon değerleri bastırılarak değil, oluşmadan düşürülmüş

ETS çağında fark yaratan tam olarak budur.

Emisyonu egzozda temizlemek değil,
başından doğru üretmek.

Bu ölçüm raporu, bu yaklaşımın sahadaki karşılığıdır


ETS Perspektifinden VGT’nin Gerçek Avantajı

Burada kritik bir ayrım yapmak gerekir:

ETS, “donanım var mı?” diye bakmaz.
“Ne kadar emisyon saldın?” diye bakar.

VGT’nin farkı tam olarak buradadır.

1. Emisyonu Kaynağında Azaltır

  • Yanma iyileştiği için emisyon, egzozda değil silindir içinde düşer

2. Kâğıt Üstü Değil, Ölçülebilir Fayda Sağlar

  • Gerçek sürüşte alınan sonuçlar
  • Yük altında çalışan araçlarda dahi stabil değerler

3. Filolar İçin Karbon Maliyeti Baskısını Azaltır

  • ETS kapsamında ileride oluşacak karbon maliyetlerine karşı
  • mevcut araç parkını daha uzun süre kullanılabilir kılar

“Araç Elektrikli Değilse Kurtuluş Yok” Algısı Yanlış

Elektrifikasyon uzun vadeli bir hedef olabilir.
Ancak bugün sahadaki gerçekler şunlar:

  • Türkiye’de ağır ticari araçların tamamının kısa sürede elektrikliye dönmesi mümkün değil
  • Mevcut dizel filolar en az 10–15 yıl daha çalışacak
  • ETS bu sürede devreye giriyor

Dolayısıyla:

Geçiş teknolojileri, bu dönemin en stratejik araçlarıdır.

VGT tam olarak bu boşluğu doldurur:

  • Yeni araç yatırımı gerektirmez
  • Motoru zorlamaz
  • Emisyonu düşürürken yakıt tüketimini de iyileştirir

Sonuç: ETS Çağında Rekabet Avantajı Kimde Olacak?

Önümüzdeki dönemde avantajlı olanlar:

  • Emisyonunu ölçülebilir şekilde düşüren
  • Karbon maliyetini şimdiden kontrol altına alan
  • Mevcut araç parkını regülasyonlara uyumlu hale getiren işletmeler olacak

VGT’li araçlardan gelen sonuçlar şunu net biçimde gösteriyor:

Emisyon düşürmek için motoru değiştirmek şart değil.
Yanmayı doğru yönetmek yeterli.

ETS çağında mesele sadece çevre değil;
rekabet, maliyet ve sürdürülebilirliktir.